Sayfalar

24 Temmuz 2012 Salı

ZARA'DAN SEÇMELER...


Hayırlı Ramazanlar!!!
(Ramadan Kareem)
Ramazanınız nasıl geçiyor sevgili blogcanlar?
Bizimki çok güzel gidiyor Rabbim'e şükürler olsun.
Henüz evde pek iftar yapma fırsatımız olmadı ama olsun.
 Ramazan da iftar davetleriyle güzel zaten öyle değil mi?
;)

***
Bu aralar alışveriş merkezlerinde dolaşmak bana işkence gibi geliyor.
Bir türlü aradığımı bulamıyorum,
Kombin yapamıyorum; elimde taşıyıp onu altına onu üstüne koyamıyorum.
Yok bir türlü olmuyor,
Zaten yaz sezonunda t-shirt ve şortlarla dolu olan mağazalarda tesettüre uygun parçalar bulmak da ayrı bir zor.

Bugün Zara'nın websitesi'nde şöyle bir dolanayım dedim,
Sizin için seçtiklerim demek isterdim ama aslında kendim için seçtiklerim bunlar. :)
Alacak olsam neleri alırdım?
Buyrun bakalım!  



Bu çiçekli tuniğe ba-yıl-dım!
Aslında Zara'da görmüştüm ama yakası açık gelmiş: " Amannn içine bişey, üstüne bişey uğraşamam!" diyip bırakmıştım.


Yine aynı tarz bir tunik, kollar truvakar...

 
Beyaz bir gömlek her dolabın olmazsa olmazı. 
Her ne kadar ben artık pantolon + tunik ağırlıklı giyinsem de,
Böyle bir gömlek her durumda kurtarıcı.



Yine alacak olsam, gidip alacağım türden bir diğer gömlek de aşağıdaki gömlek.
İkisi arasında kararsız kaldım, sizce hangisi?


Aşağıdaki kot elbise çok değişik yerlerde, değişik şekillerde değerlendirilebilir türden bir kıyafet.
İsteyen için pardesü, isteyen için elbise olabilir.



Bence en güzel kemerle elbise olarak düğmeleri iliklenmiş bir şekilde kullanır, hem de tesettüre uygun tek parça halinde.
Bulursam kesinlikle deneyeceğim :)
 Tam 2 sezondur nude ayakkabı istiyorum burnu kapalı ama bir türlü bulmak ve almak nasip olmadı. 
Bulduklarımın da uzaya tırmanan basamakları vardı, düz yolda bile yürünecek cinsten değillerdi malesef :(
 Leopar ve kırmızının uyumuna hayranım, ortama bir ağırlık katmıyor mu sizce de? ;)
Bilekten bağlamalı bu zarif ayakkabı, tam ev ayakkabısı yapabileceğim türden.
(Tabi işten misafir gezmelerine fırsat bulursam!!!)



Bu krem ve beyaz ceketler de aslında oldukça modern, spor ve aynı zamanda cici olma özelliğini taşıyorlar bence. 
Lakin, neredeyse 2002 yılından kalma, hiç giyilmemiş İpekyol ceketlerim olduğu için, beğensem de artık ceketlere mesafeliyim. :)
Uzaktan sevişiyoruz kendileriylen :p
Altına etek giymek gereken bu ceketler, kışın soğuktan, yazın da sıcaktan, benim tarafımdan oldukça rahatsız edici bulunuyorlar malesef. :(


Zara'dan seçmelerimize son verirken, isteklerimle beğendiklerim arasında bir uçurum olduğunun farkına varıyor ve alışverişsiz bir günün daha sonuna geliyorum.

 ***

Bir sonraki postta görüşmek üzere!...
Sevgiler
 



19 Temmuz 2012 Perşembe

Ramazan'a 1 kala, Bozcaada!

Ramazan'a girmemize bir gün kala, 
Sizlerle Bozcaada gezimizin resimlerini paylaşmak istedim.


***


İşe yeni başladığım için ilk sene izne çıkamamıştım.
 Sadece düğün izni alıp balayına Dubrovnik'e çıkınca, 
Onu tatil saydık biz de.
 (ki düğün yorgunluğu 5 günle geçecek gibi değildi!..)
Sonuç olarak, 1.5 yılı aşkın bir süredir izinsiz çalıştım.

Bu sene ise, yıllık iznimi Çanakkale, Küçükkuyu'daki annemlerin yazlığında geçirdik.
İki hafta boyunca evde oturmaya alışık olmayan bünyem de sıkılınca,
 Bozcaada turu yaptık biz de. :)



Bozcaada üzüm bağlarıyla ünlü bir adamız.
Çanakkale'de, Geyikli'den feribotla gidiliyor.
 Geyikli'yi Ata Demirer'in Eyvah Eyvah filmlerinden duymuşsunuzdur.
Geyikli merkez'de Eyvah Eyvah, Ata Demirer Parkı bile mevcut.


Bozcaada Kalesi'yle ilgili bilgiyi de çektim.
Hafızada kalmadığı için, böyle bilgilerini de çekmeyi faydalı buluyorum. 



Kale'nin girişinde bir delikanlı!... ;)



Bu resimde çantamı ne yapmaya çalıştığımı bilmiyorum doğrusu :)




Bu arada eşimin yükseklik korkusu var,
Ben ne kadar maceraperest, gezmeyi seven, herşeyi denemeyi seven biriysem o da o kadar tam tersi.
Gerçi, yavaş yavaş o da alışıyor sanırım benim bu durumuma ama buraya ve diğer yerlere otururken ben,
eşim benden çok korktu: "Aman, yaklaşma!" diye diye dilinde tüy bitti :)





Biz Bozcaada'ya arabayla geçtik ama arabayla geçemeyenler için de imkanlar var.
Feribotla Bozcaada'ya geldikten sonra, minibüs, taksi gibi araçlarla deniz kenarlarına gidebiliyorsunuz.


Kale'nin bir tarafı limana, diğer tarafı ise yerleşim yerine bakıyor. 


 Manzara ise insanı büyülüyor.
 


Denize sadece ayaklarımı sokabilmiş olsam da, Ege Denizi'nin güzelliği tartışılmaz doğrusu



 Ben yazın, en salaş, en rahat, en ince kıyafetlerimi giyiyorum.
Bu pantolon daha önce hiç giymediğim türden.
Mudo'dan aldım, ama mümkün olsa bütün yazı bununla geçirebilirdim.


Bazı resimler çerçeveli, bazıları ise çerçevesiz olmuş, halbuki saatlerce çerçeve eklemek için uğraşmıştım,
Ne oldu anlamadım :)
Neyse sağlık olsun.

Kapanış pozu da bizden ;)
Ramazan Geldiiiii, Hoş geldiiiiiiiii!
Eveeet, alışverişler yapıldı,
İftarlık menüleriniz kafanızda oluştu mu bayanlar? :)
Menüleriniz neler paylaşın bakalım? ;)
Bende hala oluşmadı da... :)

Eveeet, bir posta daha son verirken,
Rabbim'den Ramazan Ayı'nı en güzel şekilde geçirmeyi nasip etmesini,
Layıkıyla yaşayanlardan olmamızı,
Ettiğimiz duaların,
Tuttuğumuz oruçların,
Kıldığımız namazların 
ve tüm ibadetlerimizin KABUL OLMASINI diliyorum.
Amin!

HAYIRLI RAMAZANLAR OLSUN İNŞALLAH.


16 Temmuz 2012 Pazartesi

CİVCİV ÇIKACAK, KUŞ ÇIKACAK :P

Canlarımmmm,

Bugün yorumlarınızla mutlu bir ben var karşınızda.
Son postuma gelen yorumlarınızdan sonra cıvıl cıvıl, kıpır kıpırım sayenizde.
Haftanın ilk günü böyle hissetmeye hiç alışık değilim aslında.
Hele de bu sıcaklarda...

Bugün okuduğum kitaptan bir bölüm paylaşmak istiyorum.
Facebook'tan takip edenler bilirler, orda önce davrandım;
Bu postu hazırlamadan önce dayanamadım paylaştım.

 

Daha önce Mart 2012'de burada da bahsetmişim, kitabı nereden ne şekilde aldığımı ve nelerden bahsettiğini...
Fakat Küçük Mucizeler Dükkanı, KPSS derken bir türlü sıra gelmemişti.
Sonunda kafam boşken, rahatça okuyayım istedim.


Ben işte böyle altını çize çize, kazıya kazıya okuyorum kitapları.
Hatta bazen yanına gülücükler yapıp notlar bile alabiliyorum.
 Ben yorum yapmayacağım ama sizin yazıyla ilgili yorumlarınızı bekliyorum ;)






Bozcaada pazarı'ndaki şu civciv ve ördeklere bakın, ne kadar da şekerler değil mi?
Bunlardan alalım diye anneme ve eşime yalvardım ama bahçede kedi ve köpekler yer, İstanbul'a götüremeyiz dediler :(
Elime almaya korktum gerçi,
Üstünden çocuk sevdi de ancak öyle sevebildim. :))

***

Sizin okumakta olduğunuz, tavsiye edeceğiniz kitaplar hangileri?

12 Temmuz 2012 Perşembe

VİCDAN, ORKİDE, FESLEĞEN


Ben geldim!
Giderken az sıkıntım varmış gibi,
Yenilerini ekledim geldim, tövbe tövbeeee...
Buna da şükür.
Evet bu sefer bel ağrılarıyla, hastalıklarla geldim karşınıza.
Yorgun argın döndüm, iş başı yaptım.


Geldim;
Fesleğenim kurumuş,
Orkidem canlanmıştı...



Bakın giderken bıraktığım orkidem, nasıl da çiçeklendi.


Fesleğenime üzülüp
Orkideme sevindim.
Bu manzarayı görmek için 1 yıldır bekliyordum.

Bu arada, orkideniz öldü diye üzülmeyin,
Ölen boğumundan kesin, diğer boğumlarından canlanıyor.

 ***

Bitkiler gibi tıpkı hayat!
Bazen orkide gibi; bir dalı kesilse de başka bir dalından çiçek açıyor, 
Bazen de azıcık ihtiyacı olan şeyi vermeyi unut; son buluyor. 
 
Biraz içten, biraz uzak bir yazı...
Anlatılacak şeyler çok, 
Resimler çok,
Ama paylaşım sıkıntı oldu benim için ne yazık ki :(


Burası eskisi kadar benim gibi değil artık
Daha çok kişiye ulaşmaya çalışıp
Her içimden geçeni paylaşacağım bir ortam hayal etmiştim,
Olmuyormuş ne yazık ki.
Aslında seviyorum bloggerlığı,
Sevmediğim sadece içsel kısıtlamalarla karşılaşmak.
Halbuki burası benim iç dünyamı rahatça yansıtabileceğim bir yer olmalıydı.

Bazen vicdan ararsınız bulamazsınız,
Anlarsınız ki o zaman sizin imtihanınız, başkalarının da imtihanıdır aslında.
Herkes denenir, sınıfta kalan kalır.
Rabbim, bizleri başarıyla geçenlerden nasip eylesin inş.

AMİN 

Serdar Ortaç'ın da dediği gibi:
VİCDAN ARIYORUM VİCDAN.... 

;)

Siz hep hoş olun e mi sevgili okuyucularım?





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Follow Me on Pinterest